Gönderim Ögeleri – Ayrıntılı Anlatım
Gönderim Ögeleri
TEMEL KAVRAMLAR
1- Metin Dil Bilim (Text Linguistics)
Yazılı ve sözlü bir metni metin yapan niteliklere, metnin oluşturulmasında kullanılan iç yapı ve dış yapıyı, prensipleri, metni daha anlaşılır ve akılda kalıcı kılmayı sağlayan nitelikleri belirlemeye çalışan bilim dalı, modern belâğat, kompozisyon bilimidir.
2- Bağdaşıklık (Cohesion)
Bağdaşıklık (Cohesion): Halliday ve Hasan’a (1976) göre, bağdaşıklık ‘‘metindeki bazı birimlerin yorumunun başka birimlere bağlı olarak ortaya çıkması durumudur. Engwist, bağdaşıklığı ‘‘metnin yüzeysel yapısındaki açık bağlantılar’’ şeklinde tanımlamıştır. Grabe’e göre ise bağdaşıklık ‘‘metnin yüzeysel yapısındaki birimler aracılığıyla kurulan, metinde cümleler ve cümleciklerin bir arada tutulmasını sağlayan ilişkilerdir.
3- Tutarlılık (Coherence)
Metin içindeki anlamsal ve mantıksal bağlantılarla oluşan, konu akışındaki bütünlüktür.
Hamile bir bayanın sigara içmesi düşünülemez.
Hamilelerin bu tür tehlikeli maddelere dikkat etmesi gerekir.
Ben sigarayı tek başına içmekten korkarım.
4- Metin Elementleri (Text.Elements)
Metnin türüne bağlı olarak bir metinde bulunması gerekli olan birimlerdir
BAĞDAŞIKLIK VE GÖNDERİM ÖGELERİ
Bağdaşıklık kavramının kapsamı hakkında farklı görüşler bulunmakla birlikte Metindeki sözcük, sözcük öbeği ve tümcelerin anlamlı biçimde bağlanma durumu şeklinde açıklanabilir. Başka bir deyişle, metindeki bir ögenin anlamının ve yorumunun bir başka ögeye bağlı oluşunu açıklar. Sözdizimsel bağlantı özelliği taşır ve metnin yüzey yapısındaki dil ilişkileri yoluyla oluşan bağlantıları içerir.
BAĞDAŞIKLIK TÜRLERİ
Bağdaşıklığı 5 temel başlıkta inceleyebiliriz. (gönderim, eksiltili anlatım, değiştirim, bağlama ögeleri ve kelime bağdaşıklığı)
Bir anlamda yineleme demektir, metinde kullanılan sözler dilbilgisel olarak bir biçimde yinelenir. Metindeki bir ögenin diğeriyle ilişki içinde olmasını sağlar.
Adlar, ad öbekleri, adıllar, sıfatlar, bazı ekler bu işlevi görür.
Gönderim ögeleri, metinde yüklendikleri anlamı tek başına yansıtamazlar, metindeki gerçek anlamlarını başka bir ögeyle kurdukları gönderim ilişkisiyle kazanırlar. Gönderim, ifadenin gereksiz yere uzamasını engeller ve böylece daha anlaşılır olmasını sağlar.
Bu durumu bir örnekle açıklayalım.
Turgay’ın çalıştığı şirkete yeni gelen müdür çok zeki ve başarılı bir yöneticiydi. Turgay ,ona kısa sürede hayran olmuştu.
Bu örnekte ikinci cümledeki “o” zamiri, birinci cümledeki “Turgay’ın çalıştığı şirkete çok zeki ve başarılı bir yönetici olan müdür” e karşılık olarak söylenmiştir. Böylece iki cümle arasında sıkı bir anlam ilişkisi oluşturan bir gönderim oluşmuştur.
Gönderim Türleri
Gönderim öncelikle metin içi ve metin dışı gönderim olarak ikiye ayrılabilir. Türkçede gönderimler daha çok metin içi gönderim şeklinde ortaya çıkar. Bununla birlikte metin içi gönderimin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmak amacıyla metin dışı gönderimin de açıklanmasında yarar vardır.
Metin Dışı (Exophoric) Gönderim
Metin dışı gönderim, karşılığı metinde doğrudan bulunmayıp okuyucu ve dinleyicinin bağlamdan hareketle bir karşılık verdiği türdür. Bu tür gönderimde, metni açıklamak için metin dışı bir nesne, durum ya da kişiye gönderimde bulunulması söz konusudur.
Metin dışı gönderimler daha çok sözlü anlatımlarda veya yazılı metinlerdeki karşılıklı konuşmalarda ortaya çıkar.
Örnek1:
Ağa: Al şunu da git kendine ve çocuklara giyecek bir şeyler al.
Seyis: Peki efendim.
Örnek 2:
Ayhan: Murat niye gelmedi hala?
Bekir: Geliyor bak işte orada!
Örnek 1 de “şunu”, örnek 2 de “işte orada” sözcükleriyle yapılan gönderimler karşılıkları metinde yer almamaktadır fakat konuşmacıların bulunduğu ortamda (metin dışında) bir karşılığı vardır.
Metin İçi (Endophoric) Gönderim:
Metin içi gönderim, gönderim ögesinin karşılığının metnin yüzeysel yapısında yer alması durumunda ortaya çıkan gönderimdir. Metin dışı gönderim, durumsal; metin içi gönderim ise metinsel olarak değerlendirilmiştir. Gönderim ögesinin ve gönderimde bulunulan ögenin sırasına göre, art (anaphoric) ve ön (cataphoric) gönderim olarak iki türlü ortaya çıkar. En belirgin art gönderimler ve ön gönderimler zamirler vasıtasıyla yapılan gönderimlerdir
Ön (Cataphoric) Gönderim
Gönderim ögesinin, kendisine gönderimde bulunulan ögeden önce geldiği, yani gönderimin metinde ileriye doğru bir ilişki meydana getirdiği gönderim türüdür. Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar..vb zamirlerin kendinden sonra kullanılan ve nitelenen herhangi bir şeye gönderim yapması olayıdır.
Örnek:
“Allah kimsenin başına vermesin, devlet düşkünlüğü zor şeydir. Ancak şu da inkar edilmemeli ki, bu felaket, insanı adeta asilleştiriyor, olduğundan daha tatlı, uysal, lakırdı anlar bir hale getiriyor.” (Reşat Nuri Güntekin, Anadolu Notları, s.35)
Yukarıdaki örnekte “şu” sözcüğü ile “bu felaket, insanı adeta asilleştiriyor, olduğundan daha tatlı, uysal, lakırdı anlar bir hale getiriyor.” İfadesine gönderim yapılmıştır. Gönderim ögesi (şu), kendisine gönderme yapılan ögeden önce geldiği için gönderim yönü ileriye doğrudur.
Örnek:
Bütün bunları o önceden söylemişti bize. Yine haklı çıktı Yılmaz Bey.” (o Yılmaz Bey)
“Size şunu da söylemeliyim ki içinizde kuşku kalmasın: Giderlerinizi belgelediğinizde mutlaka ödeme yapılacaktır.”
(şunu: Giderlerinizi belgelediğinizde mutlaka ödeme yapılacaktır)
Art Gönderim
Art gönderim, metinde daha önce ifade edilen bir dilsel birime ya da anlarına dönerek yapılan gönderimdir. Gönderim ögesinin, kendisine gönderimde bulunulan ögeden sonra geldiği, yani gönderimin metinde geriye doğru bir ilişki meydana getirdiği gönderim türüdür. Türkçede art gönderim, ön gönderimden daha çok kullanılır.
Ardıl/Art gönderim ögeleri: çoğunlukla zamirler ve bazı durumlarda iyelik, belirtme, ilgi, kişi ekleri, işaret sıfatları). Burada ön göndermenin tam tersi bir biçimde o, bu, şu …vb ifadeler (özellikle zamirler) göndermenin yapıldığı sözcükten sonra gelmektedir.
Mahir, öğretmenin anlattıklarını duymuyordu bile. Onun aklı dersten sonra yapacakları sınıf maçındaydı.
Bu örnekteki “o” zamiri kendinden önce gelen isme (Mahir) gönderme yapmaktadır; böylece iki cümle arasında bir bağ kurulmuştur.
Zamirler
Şahıs zamirleri en belirgin gönderim ögesidir. Ön gönderimler çoğunlukla zamirler vasıtasıyla yapılır. Türkçede gönderim oluşturan zamirler; şahıs zamirleri, dönüşlülük zamiri, işaret zamirleri, ilgi zamiri şeklindedir.
a) Şahıs Zamirleri
Metinde bir kişinin kimliğine ilişkin olarak açıklama yapıldıktan sonra o kişiye gönderimde bulunmak için şahıs zamiri kullanılabilir. Şahıs zamirleriyle yapılan gönderimler metinde isimlerin bıkkınlık verici şekilde tekrarını önler.
Örnek :
“ Ahmet ve Kerem marketten üzümü ve peynir alıp, yolun karşısındaki parka gittiler. Parkta onlardan başka kimse yoktu.”
Özellikle 1.şahıs ağzından anlatımlarda, özel bir vurgu olmadıkça özne ayrıca söylenmez, yüklemdeki ek aracığıyla belirlenir.
“Pencerenin yanında saatlerce oturdum, civar binalardan birinin damında kayboluncaya kadar güneşi seyrettim. Burada ne kadar rahattım. Artık gece, gündüz çalışmaya didinmeye mecbur değildim. Rakıyı da bırakmıştım.”
b) Dönüşlülük Zamiri
Türkçede kendi kelimesi ve bu kelimenin iyelik ekleri alarak oluşturulan çekimleri (kendim, kendin , kendisi , kendimiz, kendileri ) dönüşlülük zamiri olarak kullanılır
Bu zamirler, bazen cümlede doğrudan özne yerine kullanılır. Bu durumda cümlede özne vurgulanmış olur, cümleye “bizzat” anlamı katılır.
Örnek :
Yemeğini kendi yapsın.
Bu işi kendim başaracağım.
c) İşaret Zamirleri
Başlıca işaret zamirleri şunlardır : Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, öteki, beriki, bura , şura, ora.
Ergin’e (1993 : 252) göre: “İşaret zamirleri, yerini göstermek suretiyle nesneleri karşılayan kelimelerdir. Uzak için kullanılan işaret zamiri başlangıçtan beri üçüncü şahıs zamiri olarak da kullanılmış, böylece bu iki zamir birleşmiştir. Zaten üçüncü şahıs uzaktaki şahıstır ve üçüncü şahıs zamiri ile karşılanırken zamir temsil ile birlikte işaret ifadesi de taşır.(…) Fakat şahıs zamiri olarak yine de temsil tarafı hâkimdir.
İşaret zamiriyle oluşturulan gönderimde isim, varlık veya durumlar tekrar edilmek yerine zamirle ifade edilir.
Ahmet’in Çin’den getirdiği vazo çok pahalı bir vazoymuş . Fakat Remzi dün yere onu düşürüp kırmış.
Taslak olarak hazırlanan projenin maliyeti 30 bin dolardı. Bu, o zaman için yüksek bir fiyattı.
Selçuk o gün ilk karnesini almıştı. Bütün dersleri “Pekiyi” idi. Bunu annesine bir an önce söylemek istiyordu.
İşaret Sıfatı İle Yapılan Art Gönderimler
İşaret sıfatları, varlıkları gösterme yoluyla belirten sıfatlardır
İşaret sıfatları da İşaret zamirleri gibi metin veya cümle içinde kendilerinden önce geçen bir varlığa art gönderimde bulunmuşlardır. Ancak İşaret zamirlerinden farklı olarak bu gönderim İşaret edilen isimle birlikte kurulan bir “sıfat tamlaması” yoluyla yapılmaktadır
Dürüst adam dediğin işte aynen bu adamdır.
EKSİLTİLİ ANLATIM
Dilde iletişim cümlelerde değil , metinler aracılığıyla gerçekleşir. Her cümle içinde bulunduğu metne bağlı olarak gerçek anlamını kazanır. O halde eksiltiden bahsederken öncelikle metni dikkate almak gerekir.
Türkçedeki eksiltili anlatımları ikiye ayırmak mümkündür.
a) Bağdaşıklık ilişkisi oluşturmayan eksiltili anlatımlar
Ekseltilen ögenin eşdeğerinin metinde yer almaması durumudur. dile eksiltili şekli yerleşmiş olan kelimeler, eksiltili yapıya sahip bazı atasözü ve deyimler, mecaz-ı Mürsel yoluyla oluşturulan eksiltili anlatımlar ve bazı adlaşmış sıfat kullanımları bu şekildedir. Bunların dışında metin dışı bir gönderim yoluyla eksiltili anlatım da yapılmış olabilir.
a) Bağdaşıklık ilişkisi oluşturmayan eksiltili anlatımlar
«Bu odaya mavi iyi gitmemiş»
cümlesinde “mavi renk” tamlamasında renk kelimesi düşürülmüş , mavi adlaşmış sıfat haline getirilmiştir. Burada düşürülen renk kelimesi metinde daha önce geçmediği için bağdaşıklık ilişkisinden bahsetmek mümkün değildir.
b) Bağdaşıklık ilişkisi oluşturan eksiltili anlatımlar
Eksiltilen ögenin eşdeğerinin metinde bir başka yerde bulunması durumudur.
“Bu sınıftaki öğrencilerden en terbiyelisi Murat’tır.”
Örnek 1’de “en terbiyeli öğrenci” tamlamasında “öğrenci” ,
“Arabaların içinde en pahalısını gözüne kestirdi.”
örnek 2’de “en pahalı araba “ tamlamasında “araba “ kelimesi düşürülmüştür. Fakat bu kelimeler, cümlelerin daha önceki kısımlarında kullanıldığı için ortaya çıkan eksiltili anlatımlar bağdaşıklık ilişkisi kurmuştur.
EKSİLTİLİ ANLATIM
Bir Öge Dışında Cümlenin Tamamının Düşürülmesi
Karşılıklı konuşmada bir soruya cevap olarak sadece sorulan şeyin karşılığı olan öge söylenip diğer ögeler düşürülebilir.
-Yarınki maçta Murat’ın yerine kimi oynatalım?
-Orhan’ı. (Yarınki maçta Murat’ın yerine Orhan’ı oynatalım.)
EKSİLTİLİ ANLATIM
Ortak Ögenin Düşürülmesi
Aynı ögeye sahip cümlelerin , birleşik cümle veya arka arkaya gelen ayrı cümleler olarak kullanılması durumunda ortak öge , cümlelerin sadece birinde söylenir, diğer cümle veya cümlelerde düşürülebilir. Ortak olarak kullanılan ve düşürülen öge, cümlenin herhangi bir ögesi (özne, yüklem, nesne, tümleç) ve herhangi bir kelime türünde olabilir (isim fiil, sıfat, bağlaç vb.)
Ortak Ögenin Düşürülmesi
Murat, bakkaldan bir paket çay aldı. Sonra fabrikaya doğru hızla yürümeye başladı. Mola vakti bitmeden arkadaşlarına çay ikram etmek istiyordu. (“Murat”, ortak özne olarak kullanıldığı için ilk cümlede kullanılmış daha sonraki cümlelerde kullanılmamıştır.)
Mustafa evinden getirdiği yemeği, Kamil kantinden aldığı tostu yiyordu.(“yiyordu” sözcüğü , ortak yüklem olarak kullanıldığı için cümlenin birinci kısmında tekrarlanmamıştır.)
O yıl Zehra Tokat’ta çalıştı. Numan da Erzincan ‘da askerliğini yaptı. ( “O yıl” ifadesi , ortak tümleç olarak kullanıldığı için cümlenin ikinci kısmında tekrarlanmamıştır.)
DEĞİŞTİRİM
Bağdaşıklık ilişkisi kuran bir başka unsur da değiştirimdir. Değiştirim (subsititution), metinde bir ögenin yerini, bir başka ögenin alması yoluyla oluşur. Halliday ve Hasan’a göre değiştirim anlamdan çok kelimeler arasında ortaya çıkan dil bilgisel (grammatical) bir ilişkidir. Değiştirimin türlerini belirleyen şey de anlamsal özellikler değil, değiştirilen ifadenin dil bilgisel işlevidir.
Değiştirilen öge bir isim , fiil veya cümle olabilir. Buna göre değiştirim üç şekilde ortaya çıkar: İsme dayalı , fiile dayalı , cümleye dayalı değiştirim
Ancak isme ve fiile dayalı değiştirim Türkçede çok az kullanılır.
İsme Dayalı Değiştirim
Değiştirilen ögenin bir isim ya da isim grubu olduğu değiştirim türüdür. Halliday ve Hasan isme dayalı değiştirimin (nominal substitution) İngilizcede “one” , “ones” ve “same” kelimeleriyle meydana getirildiğini belirtmiştir. Aşağıdaki örnekte değiştirimin İngilizcedeki kullanımıyla Türkçedeki kullanımı karşılaştırarak benzer ve farklı yönleri açıklanacaktır.
İngilizce:This chocolate is stale. Get the fresh one.
Türkçe: Bu çikolata bayat. Taze olanı alın.
Bu örnekte İngilizcede değiştirim yoluyla kurulan ifade , Türkçede eksiltili anlatım yoluyla sağlanmıştır. İkinci cümlede “taze olan çikolata.” tamlamasındaki ‘‘çikolata’’ kelimesi düşürülerek ‘taze olan’ adlaşmış sıfat yapılmış, böylece eksiltili anlatım oluşturulmuştur.
Fiile Dayalı Değiştirim
Değiştirilen öğenin fiil olduğunu değiştirim türüdür. Türkçede fiile dayalı Değiştirim (verbal substitution) daha çok ‘‘öyle yapmak’’ ifadesi kullanılarak oluşturulmaktadır.
Biraz düşündükten sonra en doğru kararın özür dilemek olduğunu düşündü ve öyle yaptı.
Bu örnekte ‘‘öyle yaptı’’ sözü ‘‘özür diledi’’ fiilinin yerine kullanılarak değiştirim oluşturmuştur.
Cümleye Dayalı Değiştirim
Değiştirilen ögenin bir cümlecik, cümle veya cümleler grubu olduğu değiştirim türüdür. Türkçede cümleye dayalı değiştirim (clausal substitution), daha çok ‘‘öyle’’, ‘‘böyle’’ ve ‘‘şöyle’’ kelimeleri ile oluşturulabilmektedir.
Galatasaray Chelsea’yi yenecek. Öyle…