Dilcilikte Sosyologizm Akımı
20. asrın önemli dilcilik akımlarından biri de sosyologizmdir. Saussure’e bağlanan bu akımla dil sosyolojinin bir alt dalı olur. Bu akım insan dilinin sosyolojik olaylara bağlı olarak incelenmesi görüşünü ileri sürer. A. Meye, J. Vandriyes, A. Seşe, Ş. Balli sosyoloji cereyanının önde gelen isimleridir.
Sosyologizm akımının Cenevre ve Paris dilcilik okulları olmak üzere iki okulu vardır.
1- Cenevre Dilcilik Okulu:
Ferdinand De Saussure’un görüşlerine dayanan bu okulun üyeleri. A. Seşe ve S. Balli idi.
A.Seşe (Sechehaye): Saussure’un talebesidir. O, 1927 senesinde “Umumi lingustik Cenevre Okulu” adlı makalesiyle tanınmıştır. Adından da anlaşıldığı üzere makale Cenevre okulundan bahseder. A.Seşe, genelde söz dizimi ile ilgilenmiş, ilmî araştırmalarını daha çok bu konu üzerinde yapmıştır.
Şarl Balli: (Bally, 1865-1947), Cenevre Dilcilik Okulu’nun önde gelenlerindendir. O, her zaman hocası Saussure’ün görüşlerine sadık kalmıştır.
Ş. Balli, genellikle roman dillerini incelemiş, dramatik yapı ve uslüp konularında araştırma ve tahliller yapmıştır. “Fransız Üslup bilimi” (1909),” Dil ve hayat” (1913), “Umumi lingustik ve Fransız dilleri meseleleri” (1932) adlı eserler O’nun başlıca araştırmalarıdır. Bu eserlerde Ş. Balli, dil bilimine bağlı bir üslub teorisi kurmuştur. Bu teori, Ş. Balli’nin dilciliğe en büyük katkılarındandır.
2- Paris Dilcilik Okulu:
Sosyologizm cereyanın ikinci önemli okulu, Paris Dilcilik Okuludur. Bu okulun en önde gelen temsilcileri Antoine Meillet ve onun talebesi J. Vandriyes’tir.
- Antoine Meillet, (1866-1936)
- asır Fransa dilciliğinin başkanı olan Antoine Meillet, XIX.Asrın sonlarında ilmi araştırmalara başlamıştır. 1906 yılında Paris dilcilik akımının başkanı ve bu kurumun bülteninin redaktörü olmuştur.
Antoine Meillet, 24 kitabın ve 540 makalenin yazarıdır:
“Hint-Avrupa Dillerinin Mukayeseli Öğrenilmesine Giriş” (1903), “German Dilleri Gurubunun Esas Hususiyetleri“ (1925), ”Tarihi Dilcilikte Mukayeseli Metod”(1925), “Klasik Dillerin Mukayeseli Grameri” (1925) , “Latin Dilinin Tarihi Oçerki” (1928), “Umum Slavyan Dili” (1934) ve diğerleri onun önemli eserlerindendir.
Antoine Meillet’nin eserlerinin bibliyografyasından onun sadece Çağdaş Hint-Avrupa dilleri ile değil klasik dillerle de ilgilendiği anlaşılıyor. Antoine Meillet eserlerinde hemen hemen bütün Hint-Avrupa dillerine değinmiştir. Onun eserlerinde German ve Slovyan dilleri, Eski Yunan, eski Ermeni, Tohar, Latin ve sair diller geniş ölçüde araştırılmıştır. Dilcilik tarihinde Antoine Meillet Hint-Avrupa dillerinin mukayeseli grameri alanındaki araştırmalarıyla ünlüdür. Antoine Meillet’nin mukayeseli gramere dair görüşleri onun “Hint-Avrupa Dillerinin mukayeseli Öğrenilmesine Giriş” adlı büyük eserinde yer almıştır. O, mukayeseli tarihi gramer alanında Avrupa dilciliğinin en güzel geleneklerini devam ettirmiş ve geliştirmiştir.
Antoine Meillet, diyalektoloji ile de ilgilenmiştir. Onun eserlerinin bir kısmı Hint-Avrupa dilleri diyalektlerinin tetkikini içermektedir.
Antoine Meillet, dil bilimi araştırmalarının metod ve prensipleriyle özel olarak ilgilenmiştir. O, mukayeseli tarihi metodta kusurlar bulunduğunu söyler ve bu metodun geliştirilmesini teklif ederdi. Antoine Meillet mukayeseli tarihi metodun artık 19. asırdaki gibi uygulanmaması gerektiği görüşündeydi. Antoine Meillet, kendi görüşüne uygun olarak birçok dil olgusunu sosyolojik açıdan izah etmeye çalışmıştır. O, kelimelerin anlamlarının sosyolojik belirtilere göre değiştiğini gösterirdi. Onun fikrine göre bu veya şu kelime, geniş sosyolojik bir gruptan dar bir gruba geçtiğinde anlamı daralır. Aksine kelime dar sosyolojik gruptan geniş gruba geçtiğinde anlamı genişler.
Sosyologizm görüşü, Fransız dilciliğinde Antoine Meillet’nin çağdaşları; F.Brünu, M.Grammon, A.Doza, J.Maruzo, J.Vandriyes’in eserleriyle devam etmiştir. Bunlardan, J.Vandriyes’in faaliyetleri daha çok dikkat çeker.
J.Vandriyes, dilcilikte sosyologizm akımının en önemli simalarındandır. O, klasik diller dalında uzmanlaşmıştır. O’nun Kelt diline dair araştırmaları vardır. J.Vandriyes, genel dilcilik problemleriyle çok ilgilenmiş ve bu alanda bir çok ilmi bildiriler yayınlamıştır. onun “Dil” adlı eserinde dilciliğin önemli problemleri ele alınmıştır. Vandriyes, dili sosyolojik bir olay olarak görmüş ve dil olaylarının tahliline de bu açıdan yaklaşmıştır.